Home / Gündem / Akran zorbalığı şiddete dönüştü! Kız öğrencinin sırtı defalarca makasla yaralandı!

Akran zorbalığı şiddete dönüştü! Kız öğrencinin sırtı defalarca makasla yaralandı!

Türkiye’nin Eğitim Sisteminde Derin Yara Açan Olay

Son zamanlarda gündemi meşgul eden, özellikle okul ortamlarındaki şiddet ve akran zorbalığı vakaları, yeni ve üzücü bir boyuta ulaştı. Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde yaşanan bu olay, hem aileleri hem de eğitim camiasını derinden sarstı. Bir öğretmenlik ortamında yaşanması gereken sevgi ve güven yerine, çocukların korku ve şiddetle karşılaşması, eğitimde ciddi bir krizin göstergesi olarak öne çıkıyor.

Türkiye'nin Eğitim Sisteminde Derin Yara Açan Olay

Minik A.A.’nın Yaşadığı dehşet dolu anlar

Atatürk İlkokulu 1. sınıf öğrencisi A.A., sadece 7 yaşında olmasına rağmen, sınıfındaki birkaç erkek öğrencinin sistematik zorbalığına maruz kaldı. Ailesinin defalarca öğretmene durumu bildirmesine rağmen, gereken önlemler alınmadı. 16 Mayıs günü yaşanan olayda, üç erkek öğrenci tarafından saldırıya uğrayan küçük kız, korkunç bir şiddet deneyimi yaşadı. Bir öğrencinin kollarını tutması, diğerinin ayaklarına vurarak saldırması ve üçüncü öğrencinin ise sırtına makasla defalarca bıçak saplar gibi vurduğu öğrenildi. Bu saldırı, A.A.’nın bedeninde derin izler bıraktı ve ailesini adeta kahretti.

Hastane ve raporlar, gerçekleri gözler önüne serdi

Yaralanan küçük kız, ailesinin durumu fark etmesiyle hemen Gölbaşı Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Çocuk, doktorlar tarafından muayene edildi ve sırtında makas darbelerine bağlı ciddi yaralar tespit edildi. Kan kaybı ve ciddi travma nedeniyle, aile hemen darp raporu aldı. Bu rapor, olayın vahametini ortaya koyarken, adli süreçlerin de başlamasına sebep oldu.

İdare ve okulun tutumu: Çocuklar ve aileler arasında çatışma

Olayın ardından aile, Gölbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne suç duyurusunda bulundu. Baba N.A., şikayet dilekçesinde, kızının sınıf arkadaşları tarafından sürekli şiddete maruz kaldığını ve bu çocukların okuldan uzaklaştırılmasını talep etti. Ancak okul idaresinin, sorunu çözmek yerine, mağdur öğrenciyi başka bir okula nakletme önerisiyle durumu kapatmaya çalışması, ailede büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Aile, yaşadıkları bu süreçte, okulun sorunun kaynağı olan saldırgan çocukların aileleriyle iletişim kurmak yerine, mağdur çocuk ve ailesini cezalandırmaya çalışma tutumuna tepki gösterdi.

Anne M.A.’dan Çarpıcı Detaylar ve Çocuklara Yönelik Endişeler

Minik A.A.’nın annesi M.A., yaşananları içtenlikle anlattı. Çocuklarının okul hayatı boyunca sistematik zorbalığa maruz kaldığını ve toplamda 6 farklı öğrencinin saldırılarına uğradığını dile getirdi. Çocuklarının uykuda kabuslar görmeye başladığını ve yaşadığı travmanın boyutunun, aileyi derinden üzüntüye boğduğunu belirtti. Öğretmenine neden şikayet etmediği sorulduğunda, “Öğretmenim bana şikayet etmeyin dedi, bu yüzden korktum” cevabını aldığını aktardı. Ailesi, okulun müdür yardımcısına durumu bildirmelerine rağmen, sorunun sınıf ortamında devam ettiğini ve okul yönetiminin, “Yaramazlık” veya “Çocuk yapar” gibi bahanelerle olayların üzerini örtmeye çalıştığını söyledi.

Okuldan Gelen Çarpıcı ve Endişe Verici Çözüm Teklifi

Okul yönetiminin, soruna çözüm olarak mağdur A.A.’yı başka bir okula nakletmesini önermesi, aileyi büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Bu öneri, aslında sorunun kaynağını görmezden gelerek, mağdur çocuk ve ailesini cezalandırmak anlamına geliyor. Aile, durumu eğitim yetkililerine ilettiklerinde, okulun tutumu karşısında adeta şoke oldular. “Saldırgan çocuklar okulda kalmaya devam edecek, biz ise başka okula gideceğiz” diyerek, adeta adaletin yerine, sorunun çözümünü başka çocukların mağduriyeti üzerinden aramaya çalıştılar.

Anne M.A.’dan Çocuklara ve Eğitime Dair Sert Eleştiriler

Anne, okul müdürünün, “Çeteleşiyorlar” ifadesine rağmen, travma yaşayan çocukların durumunu anlamakta güçlük çektiğini ve özür dilemek yerine, iletişim kurmaktan kaçındığını vurguladı. Çocuklarının yaşadığı travmanın ve yaralanmanın hiç dikkate alınmadığını belirtti. Ayrıca, öğretmenlerin şiddet olayını görmezden gelmesi ve, olayın ardından çocuklarının videolarını çekip, “Babana göndereceğim” diyerek tehdit etmesi, eğitimciliğin ne kadar yozlaştığını ortaya koyuyor. Bu durum, aileyi derin bir endişeye sürüklerken, eğitim sistemine ve öğretmenlik anlayışına da ciddi anlamda eleştirel bir bakış getirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı’na Çağrı: Soruşturma ve Çözüm Bekleniyor

Yaşanan bu büyük travmanın ardından aile, Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili kurumlara seslenerek, olayın detaylı bir şekilde araştırılmasını, öğretmenlerin ihmali ve sorumluluğunun ortaya çıkarılmasını talep etti. Aynı zamanda, kızlarının mağduriyetlerinin en kısa sürede ve adil biçimde çözüme kavuşturulmasını istedi. Bu olay, eğitim ortamlarındaki şiddet ve zorbalığın bir an önce önüne geçilmesi gerektiğinin acı bir hatırlatıcısı oluyor.

Etiketlendi: