Tüp bebekle dünyaya gelen tek evladıydı Tala
Gazze’de yaşanan insani trajedinin ortasında, anne Berdis Abdussemi Merşud ve ailesinin hayatı büyük bir sınavla karşı karşıya kaldı. Uzun yıllar boyunca tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmayı hayal eden aile, nihayetinde bu hayali gerçekleştirdi ve kızları Tala dünyaya geldi. Ancak, bu mutluluk kısa sürdü ve yaşanan saldırılar, ailesinin hayatını derinden etkiledi.
Anne Berdis, “Tala benim tek kızım. 7-8 yıl boyunca çocuk sahibi olmaya çalıştık, ama nasip olmadı. Tüp bebek sayesinde dünyaya geldi. O gün, dünyaya geldiğinde büyük bir sevinç yaşamıştık,” diyerek duygularını paylaştı. Tala’nın varlığı, aile için büyük bir umut ve sevginin kaynağıydı. Ancak, çocuklarının sağlığı ve güvenliği söz konusu olunca, her an endişeyle dolu bir yaşam başladı.
İsrail saldırıları ve Tala’nın kayıpları
Gazze’deki saldırıların en acı ve derin izleri, küçük Tala’nın yaşamında kendini gösterdi. Saldırı sırasında, Tala’nın sağ elini kaybettiğini ve bu olayın ailesinde büyük bir travma yarattığını belirten anne, “Her şeyde sağ elini kullanıyordu, normal çocukluk aktivitelerini gerçekleştiriyordu. Ama ne yazık ki, İsrail saldırıları onun yaşamını kökünden değiştirdi,” dedi.
Anne, kızının kaybettiği uzvunu geri kazanmak ve eskisi gibi sağlıklı bir yaşam sürdürmesi için umutla mücadele ediyor. “Tala’ya, cennete gittiği anlatıldı ama biz onun tekrar eski haline dönmesini, protez kol takılarak özgürce hareket etmesini istiyoruz. Çocukluğunu yaşaması ve hayallerini gerçekleştirmesi en büyük arzumuz,” diyerek duygularını ifade etti.
İsrail’in saldırılarının çocuklara verdiği zarar ve yeni umutlar
İsrail ordusunun saldırıları, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik travmalara da yol açtı. Tala’nın yaşamını derinden etkileyen bu saldırılar, ailesinde büyük bir endişe ve üzüntüye neden oldu. Ancak, umut ve azimle hareket eden anne, kızına yeni bir başlangıç yapmayı öğretiyor. Şimdi, Tala’ya sol elini kullanmayı, kalem tutmayı ve yemek yemeyi öğretmek için çaba sarf ediyorlar.
Anne Berdis, “Tala yavaş yavaş sol elini kullanmayı öğreniyor. O bana, ‘Elim böyleyken, sağ neden böyle?’ diye soruyor. Ona anlatıyorum ki, ‘Elimi Yahudiler aldı, elimi cennete götürdüler,’ diyerek, onun yaşadığı şoku anlamlandırmasına yardımcı olmaya çalışıyorum,” dedi. Bu süreç, hem ailesinin hem de Tala’nın direniş ve sevgiyle ayakta kalma mücadelesinin simgesi haline geliyor.
