Sanayi Devi İSO 500 Raporu 2024: Zorluklar ve Sınav Dolu Yıl
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2024 yılına ait “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” raporu, sanayinin karşı karşıya olduğu derin kriz ve zorlukları tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Bu yılın verileri, sanayicilerin ve ekonominin geleceği adına hem endişe hem de önemli ipuçları taşıyor. Özellikle, kârların eridiği, finansman maliyetlerinin yükseldiği ve zarar eden firma sayısının rekor kırdığı bu dönemde, sanayinin sürdürülebilirliği sorgulanmaya başladı.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, bu tabloyu özetlerken, “Kazandığımız parayı faize veriyoruz” ifadesiyle, ekonomideki dengesizliklere dikkat çekti. Bahçıvan, sanayicilerin neredeyse tüm kârlarını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldığını belirterek, “Enflasyonu dizginlemenin ağır bir bedeli var ve bu bedelin en büyüğünü sanayi ödüyor”
Başkan, Orta Vadeli Program’a (OVP) olan inançlarını koruduklarını dile getirirken, “Sanayi sektörü bu sürecin yükünü sırtladı. Ancak hedeflerden sapıldığı algısı oluşursa bu fedakârlıklar boşa gidebilir” uyarısında bulundu. Türkiye’nin üretimden kopmadan, teknoloji ve ihracata dayalı bir modelle yoluna devam etmesi gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ni büyük bir heyecanla beklediklerini sözlerine ekledi.
500 Büyük Sanayi Kuruluşunun Durumu: Zor Günler ve Artan Zararlar
İSO 500 araştırmasına göre, 2024 yılında 500 büyük sanayi kuruluşunun 152’si zarar açıklamış durumda. Bu sayı, 2023’te 96 iken, önemli bir artış gösterdi. Ayrıca, vergi öncesi toplam kâr ve zarar ise %58,5’lik sert bir düşüşle 267 milyar liraya geriledi. Faaliyet kârı ise %31,6 azalarak, 937 milyar liradan 641 milyar liraya inmiş durumda. Bu veriler, sanayinin finansal açıdan ne denli zor bir dönemden geçtiğine işaret ediyor.
Rekabet Gücü Düşüyor ve Üretim Artışı Yetersiz Kalıyor
Sanayi devlerinin toplam üretimden satışları, 2024’te %36,3 oranında artış göstererek 8 trilyon 688 milyar liraya ulaştı. Ancak, bu artış, %41,1 olan yurt içi üretici fiyat endeksinin (Yİ-ÜFE) gerisinde kalmasıyla, reel anlamda bir gerilemeye işaret ediyor. Son dört yılın üretim artış oranlarıyla kıyaslandığında, 2024’ün en düşük performansı sergilendiği görülüyor. Ayrıca, sanayinin ihracatı %1,5 artışla 96,6 milyar dolara ulaşırken, Türkiye genel ihracat artış oranı %2,4 seviyesinde kaldı. Bu da, küresel rekabette baskı altında olan sanayinin, parite ve dolar etkisiyle zor günler geçirdiğine işaret ediyor.
Yüksek Borç ve Artan Maliyetler Sanayiyi Zorluyor
Sanayi şirketlerinin toplam mali ve diğer borçları, %45,1 oranında artış göstererek ciddi bir yük haline geldi. Devreden KDV yükü ise %26,9 artarak 85 milyar liraya yükseldi. Bu mali yüklerin yanı sıra, yüksek teknoloji yatırımlarının performansı da sınırlı kaldı. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayi kuruluşlarının toplam içindeki payı yalnızca %7,4 seviyesinde seyrediyor. Bu durum, teknolojik gelişme ve inovasyon çalışmalarının yavaşlamasına neden oluyor.
AR-GE ve Teknolojik Dönüşümde Gerileme
2024’te AR-GE harcamaları %98,4 artışla 60,7 milyar liraya yükselmiş olsa da, bu yatırımların etkisi sınırlı kalıyor. Orta-yüksek ve orta-düşük teknoloji sınıfındaki sanayi kuruluşlarının payı ise azalmaya devam ediyor. Orta yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin oranı %26,7’ye, orta düşük teknolojililerin oranı %31,4’e geriledi. Ayrıca, sanayi kuruluşlarının faaliyet kârlılığı, son 10 yılın ortalaması olan %10,4’ten %6,2’ye, satış kârlılığı ise %7,1’den %2,6’ya düştü. Bu veriler, sanayinin kârlılık oranlarındaki dramatik daralmayı net şekilde gösteriyor.
Sonuç olarak, 2024 yılı, sanayide hem finansal hem de teknolojik anlamda ciddi dönüşüm ve yenilik gerektiren bir yıl olmaya devam ediyor. Ülke ekonomisinin sürdürülebilirliği ve rekabet gücünün artırılması için alınacak önlemler, bu zor süreçte büyük önem taşıyor.
Kaynaklar: AA, HABER7