MSB’den Suriye ve Bölgesel Güvenlik Konusunda Önemli Açıklamalar
Türkiye’nin milli güvenlik politikalarında kritik bir dönemeçte olduğu bu günlerde, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) önemli adımlar ve gelişmeler hakkında kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyor. 19 Mayıs tarihinde Suriye’de göreve başlayan Koordinasyon Birimi, bölgedeki istikrarın sağlanması ve terörle mücadelede yeni bir sayfa açmak amacıyla görevlendirilmiş bulunuyor. Bu adım, bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi ve ortak hareket etme iradesinin somutlaşması açısından büyük bir öneme sahip.
Suriye’den Türkiye’ye Davet ve Koordinasyon Çalışmaları
Suriye’deki yeni hükümetten alınan resmi davet üzerine, bölgedeki barış ve güvenliği sağlamada yeni bir döneme girildi. Suriye, özellikle DEAŞ ile mücadelede uluslararası ortaklıkların güçlendirilmesi adına, Türkiye, Suriye ve Ürdün’den oluşan Koordinasyon Birimi’ni kurdu ve 19 Mayıs’ta faaliyetlerine başladı. Türkiye de bu süreçte, bölgesel uyum ve etkinlik için gereken personeli görevlendirdi. Bu gelişmeler, bölgedeki karmaşık güvenlik dinamiklerinin yeni bir aşamaya evrildiğine işaret ediyor.
SDG’nin Tasfiye Süreci ve Bölgesel Güvenlik
Suriye’deki mutabakat ve terör örgütü SDG’nin durumu bölgesel istikrar açısından yakından takip ediliyor. MSB, bu süreçteki temel ilkesinin, şeffaflık ve kapsayıcılık olduğunu vurguluyor. Suriye ordusu dışında silahlı yapıların ülke sınırları içinde var olmaması gerektiğine inanan MSB, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda tutumunu net biçimde ortaya koyuyor. Bölgedeki gelişmelerde, aksamalar veya gecikmeler yaşansa bile, nihai hedefin değişmediği ifade ediliyor. Ayrıca, söz konusu süreçte merkeziyetçi ve ayrılıkçı gündemlere karşı Suriye hükümeti ile iş birliği içinde durulmasının önemine değiniliyor.
Türkiye’nin Avrupa Güvenlik Mekanizmalarına Katılımı ve Vizyonu
SAFE (Avrupa Güvenlik Eylem Fonu) kapsamında Türkiye’nin aktif rol alması konusu, bölgesel ve küresel güvenlik dinamiklerini etkiliyor. MSB kaynakları, bu konudaki değerlendirmelerini şu şekilde paylaştı:
- Ukrayna’daki savaş ve küresel gelişmeler, Avrupa’nın savunma kabiliyetlerinin artırılmasını zorunlu kılıyor. Bu doğrultuda, AB tarafından 150 milyar Avroluk SAFE fonunun 27 Mayıs 2025 tarihinde kabul edilmesiyle, üye ülkelerin savunma alanında önemli adımlar atması planlanıyor.
- Ancak, SAFE mekanizması ülkeler arasında eşit katılımı desteklerken, AB’nin bazı kısıtlamaları ve üye olmayan ülkeler üzerindeki sınırlamaları da dikkat çekiyor. Ne yazık ki, bu süreçte Türkiye de dahil olmak üzere bazı müttefikler, AB savunma ve güvenlik mimarisinden dışlanma veya pazarlık aracı haline getirilme endişeleriyle karşı karşıya kalabiliyor.
- MSB, Avrupa güvenliğinin, kapsayıcılık ve stratejik öngörü ile güçlendirilmesi gerektiğine inanıyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin sahip olduğu güçlü savunma kabiliyetlerinin, Avrupa güvenliğine önemli katkılar sağlayacağına inanılıyor. Bu görüşler, birçok müttefik tarafından da desteklenerek, ilerleyen süreçte yeni işbirliği alanlarının açılmasına zemin hazırlıyor.
- Önümüzdeki dönemde, özellikle insansız hava araçları, hava savunma sistemleri, zırhlı araçlar, elektronik harp, radar teknolojileri, mühimmat ve deniz platformları gibi kritik alanlarda, açık ve öngörülü işbirliklerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Bu çalışmalar, ortak savunma projelerinin güçlendirilmesine ve bölgesel dengeye katkı sağlamayı amaçlıyor.
Son Bir Haftada Terörle Mücadelede Kaydedilen Başarılar
MSB’nin düzenlediği haftalık basın toplantısında, terörle mücadelede kaydedilen önemli gelişmeler de paylaşıldı. Toplantı, Hava Kuvvetleri’nin 114. kuruluş yıldönümünü kutlamak amacıyla Eskişehir’de 1. Hava Jet Üssü’nde gerçekleştirildi ve bölgesel güvenlik durumu detaylı şekilde ele alındı.
Son bir hafta içinde, sınırlarımızda 6’sı terör örgütü mensubu toplam 156 kişi yakalandı. Bu rakam, 1 Ocak’tan bugüne kadar sınırlarımızda yakalanan toplam kişi sayısının 2.335’e ulaştığını gösteriyor. Ayrıca, Suriye harekat alanında, Tel Rıfat bölgesinde 132 km ve Münbiç bölgesinde 108 km uzunluğunda tünel imhası gerçekleştirildi. Bu çalışmalar, terör örgütlerinin faaliyet alanlarının daraltılmasına ve bölgesel güvenliğin artırılmasına yönelik önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.
MSB, güvenlik güçlerinin kararlılıkla çalışmalarını sürdürdüğünü ve bölgedeki istikrarın korunması adına gece gündüz fedakârca çalıştığını vurguluyor.
