Home / Ekonomi / Tarıma bir rol model

Tarıma bir rol model

Geçen yıl, “Tarıma bir Selçuk Bayraktar lazım” demiştim; bu yıl ise ülkemizde tarımın geleceğine dair dikkat çekici bir istatistik ortaya çıktı. Tarım sektöründe çalışanların ortalama yaşının 58-60 civarında olduğu ve genç nüfusun bu alanda sadece %5 oranında yer aldığı gerçeği, sektörün acil bir dönüşüm ve yeniden canlanma ihtiyacını gözler önüne seriyor.

Gıda güvenliği ve tarımsal üretim, savunma sanayii kadar stratejik öneme sahip olmalı. Bu durumda, ülkemizin tarım alanındaki gelişimi S.O.S. veriyor demektir. Hemen “efendim, tarımda nüfusa gerek yok, makineler halleder” diyenlere kulak asmayalım; çünkü gerçekler bunun tam tersini gösteriyor. Kiraz toplamak, fındık hasadı, domatesin kurutulması için Güneydoğu’dan gelen mevsimlik işçilere ihtiyaç var. Üstelik, 80 bin TL maaş ile çoban bulunamıyor; bu da ülkemizin hayvancılık alanında ne kadar zorlandığını gösteriyor.

İşte bu noktada, gençlerin tarıma yönelmesi için güçlü ve ilham verici rol modellerine ihtiyaç var. Bir başarı hikayesi, gençlere ulaşmak ve onları motive etmek adına büyük önem taşıyor. Bu hikayelerin, Mete Gazoz, Aziz Sancar, Ömer Halisdemir veya Selçuk Bayraktar gibi isimlerle eşdeğer bir “destan” haline gelmesi gerekiyor.

Belki de, Enez’de organik ürünler üreten ve hayvancılık yapan Mehmet Âkif Hut gibi bir isim öne çıkarılabilir. Ya da başka bir girişimci, farklı bir sektör temsilcisi; önemli olan, toplumun gözünde yer edinmiş, gençlerin örnek alabileceği bir figürün ortaya çıkmasıdır. Bu kişiler, çocukluklarından itibaren detaylı bir şekilde anlatılmalı; nasıl çalıştıkları, hangi engelleri aşmayı başardıkları, eğitim durumları ve aile imkânlarını kullanıp kullanmadıkları gibi detaylar gençlerin ilgisini çeker.

Ekonomik başarı ve yaşam hikâyeleri, gençleri en fazla etkileyen unsurlardır. Bir kişinin, yaşadığı bölgedeki kurak arazileri suyla buluşturması, organik ürünleri dünya çapında bir markaya dönüştürmesi veya yeni bir tarım teknolojisi geliştirmesi, bu hikâyeleri daha da anlamlı kılar. Ama asıl önemli olan, bu başarı hikâyelerinin gençlere “rol model” olarak ilham vermesidir.

Bu hikâyelerin, devlet destekleri ve özel sektör girişimleriyle daha geniş kitlelere ulaşması, ülkemizde tarım ve hayvancılık alanında yeni “destanlar” yazılmasına vesile olabilir. Bir dizi veya film senaryosu gibi düşünün; gerçek hayattan alınan bu hikâyeler, zamanla büyüyerek bir “Tarım Fuarı” veya “Tarımfest” gibi büyük organizasyonlara dönüşebilir.

Böyle etkinliklerde, gençler ve meraklılar, yeni nesil tarımcılar ve girişimcilerle tanışırken, bu alandaki inovasyonlara yeni soluklar getirebilir. Bu “rol modeller”in özel hayatlarına da ilgi gösterilmeli; kaç saat çalışıyor, neler yiyor, ailesine zaman ayırıyor mu, yeni hedefleri neler? Bir sanatçı veya oyuncu gibi değil, tarım alanında bir “star” olmanın neleri gerektirdiği anlatılmalı.

İşte burada önemli soru şu: Tarımda öne çıkacak “rol model”ler hangi yönleriyle öne çıkar? Politik tercihler mi? Bilimsel projeler mi? Marka olmak mı? Ürün çeşitliliği mi? Bu soruların cevaplarını, ilgililer ve uzmanlar birlikte belirlemeli. Ama net olan şu ki, bizim önerimiz, “Biz teklif ediyoruz; onlar ise uygulamaya koymalı”. Çünkü, büyük hedefler küçük adımlarla başlar, ve her başarı hikayesi, yeni nesillere ilham kaynağı olur.

Etiketlendi: